Salı, Aralık 26, 2017

BİR TART BİR TURTA

 
   Kış akşamları uzun oldukça akşam çayları eksik olmaz evlerde.Sıcacık yuvanızda aile üyeleri ile iki kelam sohbet etmek insana günün bütün yorğunluğunu atmasını sağlar.Hadi o zaman bu akşam büyüklerimizin çaylarının yanına, çocuklarımızın ağzının tatlanacağı bir ELMALI TART yapalım.

  Sizi bilmem ama benim en sevdiklerimdendir kendisi :)

  Bir tutam emek verdiğiniz taktir de inanın çıkan görüntüye hayran kalacaksınız :)


Fırın Kapısında Bekleyen Tart



  TART HAMURU:
 
* 250gr oda sıcaklığında margarin&tereyağ
* 1 su bardağı pudra şekeri
* 1 çay bardağı yoğurt
* 1 yumurta
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
* Aldığı kadar un  (4.5-5 su bardağı arası)

İÇ MALZEMELER :

* 5 Adet elma
* 3-4 yemek kaşığı şeker
* 1 tatlı kaşığı tarçın
* isteğe bağlı dövülmüş ceviz
 

Çocuklarınız İçin Yemesi Daha Eğleceli Olabilir

  Hamur malzemelerimizi karıştırıp yoğuruyoruz.İç malzemeyi hazırlarken hamurumuzu streçleyip dolapta biraz dinlenmeye bırakıyoruz.

  İç malzemelerin temeli olan elmaları soyup rendeleyip  ocağa alıyoruz.Üzerine şeker,tarçın ilave ettikten sonra suyunu çekene kadar karıştırıyoruz.Suyunu çeken elmalara cevizi ilave edip soğumaya bırakıyoruz.

 Hamurumuzun 3/2 sini alt tabanı için kullanacağız, kalan kısım üzerine kullanılacak.Tabanı için kullanacağınız kaba uygun merdane ile açıp yerleştiriyoruz.Ben yuvarlak borcam kullanıyorum,ayrıca tabanına yağlı kağıt koyduğum taktirde piştikten sonra bozulmadan çıkabiliyor.

 Tabanı hazırlayıp yerleştirdikten sonra iç malzemeyide koyduktan sonra kalan hamurumuzu merdane yardımı ile açıyoruz.uzun bir parmak kalınlığında şeritler kesiyoruz.elde ettiğimiz şeritleri dileğiniz gibi yerleştirebilirsiniz.


Yemeğe Hazır

   Piştikten sonra üzerine pudra şekeri serpmeyi unutmayın, inanın ikram ettiğiniz her kişiden tam not alacaksınız.Şimdiden ellerinize sağlık, ağzınızın tadı hiç bozulmasın :)

  *Örgü tart modeli bknz:

Cuma, Ekim 27, 2017

BİR DİLEK TUTUN ..

      Sadece çocuklar mı sever pastayı :) Hele ki emeğiniz sevginiz varsa yapımında nasıl değerli gelir o pasta sahibine ..

      Doğum günleri,evlilik yıldönümleri, kutlanılacak günlerin başrolünde oynar pastalar.En yakın pastaneden gidip almak hiçte zor değildir elbet :) Lakin kendi yaptığınız, kıyaslanamaz hazır hiç birşeye.Görümü belki eleştirilebilir ama yine de iyidir evde yapılan pastalar, daha samimi gelir bana.

    Aile meclisimin özel günlerinde pastalarını yapmak herzaman bana düşer :) Pastayı kendiniz yapın diyorum da hazır pasta tabanı kullanın demiyorum, onu da kendiniz yapın :) Benim tek kullandığım tarifi size veririm ama artık pastalarınızı evde yapın olur  mu :) Hadi başlayalım;

Doğum Günü Pastam 
   
  YUMUŞACIK PASTA KEKİ;
            (Pandispanya)

* 4 yumurta
* 1 su bardağı toz şeker
* Yarım çay bardağı ılık su
* Çeyrek limon suyu
* 1 Paket kabartma tozu
* 1 Paket vanilya
* 1 Su bardağı tepeleme un - 1.5 yemek kaşığı tepeleme un
* 1 Fiske tuz
 
   Bu malzemeler ile kolayca pasta tabanı elde edeceksiniz.İnanın bana :)

   Tüm pandispanya keklerde olduğu gibi yurmutaların beyazları ve sarıları farklı kaplara alınır.Beyazların içine bir fiske tuz ilave edilir ve kar beyazı olasıya kadar mikser yardımı ile çırpılır.Olup olmadığını anlamanız için kabı ters çevirdiğinizde içindeki malzeme düşmeyecek kıvamda olmalı.Bu işlem bittikten sonra sıra gelelim yumurta sarılarının olduğu kaba; şeker ilave edilir ve krema kıvamına gelesiye kadar çırpılır.daha sonra sırayla ılık su,limon suyu,kabartma tozu,vanilya,un ilave edilerek çırpılır.

   İki ayrı kapta olan malzemeleri birleştirme sırasına geldik lakin mikser,çırpıcıdan uzak duralım.Bir spatula yardımıyla iki malzemeyi birleştirip beyazların oluşturduğu kabarıklığı söndürmeden yavaşça aynı yöne doğru karıştırarak harmanlayalım.Kek kalıbımızla buluşturup, önceden ısıtılmış 170 C'deki fırınımızda 25-30 dakika fırının kapağını açmamak şartıyla pişirelim :) Piştikten sonra  biraz daha sabırlı olup fırın kapatılracak 5 dakika kapağı yarım kalacak şekilde kekin içeride kalmasına müsade edelim.Sonrası size ait.

  Ben size pasta tabanı yapımı söyledim, pastanın tasarımı sizin zevkinize kalmış.Bana sorarsanız ben iç kremasını anne muhallebisinden yana kullanıyorum.Sizlerinde çok güzel anılarınızda payı olavak pastalar yapacağınızdan eminim, pasta tadında hoşçakalın :)

  Nacizane benim pasta tecrübelerimde size fikir olmasıyla ..

Kayınpederim İçin

Eşim İçin

Eniştem İçin

Kayınvalidem için




Perşembe, Eylül 21, 2017

BİR KÜÇÜK ADA; BOZCADA

   Yine yaşanılarak öğrenilen bir yer; BOZCADA

   İlk olarak size Bozcaada'ya nasıl gidilir ondan bahsetmek istiyorum.Ben İzmir'den yola çıktığım için Menemen-Aliağa-Bergama-Ayvalık-Edremit-Altınoluk-Küçükkuyu-Ezine-Geyikli istikametinden Bozcaada feribotlarına ulaştım.Çanakkale merkezden de Bozcaada feribotları çalışıyor fakat İzmir'den gidenler için Geyikli daha önce olduğu için vakit kaybı olmuyor.

Geyikli-Bozcaada İskelesi


  Feribot ile Geyikli-Bozcaada arası 30 dakika.Bizim acemiliğimize geldiği için sizi feribot konusunda uyarmak isterim.Geyikli feribotlarında gişelerden  araç için gidiş geliş ücreti kesiliyor.Buraya kadar herşey normal.Fakat siz siz olun gidiş biletinizi alırken dönüş için tarihiniz belli ise ada'dan feribot için rezervasyon yaptırın.Bizim bu konu da bilgimiz olmadığı için biraz sıkıntıya düştük. [kendi aracınız ile feribot gidiş-geliş ücreti 80 TL]

  Ada'ya geçiş sağladığımıza göre tüm yolları birbirine bağlanan, dört bir tarafında manzaraları ile insanı büyüleyen Bozcaada'dan bahsedelim.

Bozcaada Limanı



  Bozcaada Çanakkale iline bağlı küçük bir ada.Yunan Mitolojisinde Tenedos adıyla anılmakta. Ada'nın tarihi M.Ö. 3000 yıllara dayanıyor. 500 yıldır Türkler ve Rumlar bir arada yaşıyormuş.Orada bulunduğum sırada öğrendiklerime göre Rumlar evlerini pansiyon,otel gibi konaklama yerlerine çevirdikleri için sayıları epey azalmış.



  Türk Mahallesi ve Rum Mahallesi adı altında Ada iki bölümden oluşuyor.Rumların ilk zamanlarında evlerinin tamamı ahşap üzerine inşa edilmiş.Fakat daha sonra bir yangın ile Rumların evlerinin tamamı yanmış.Bunun üzerine Rumlar yeni evlerini taş olarak inşa etmişler.Rum mahallesinde sokaklar arnavut taşlarıyla döşenmiş.Evlerinin renkli halleri fotoğraflanmayı hak ediyor gerçekten.

Rum Evleri


Rum evleri


   Rum Mahallesinin tam ortasında Meryem Ana Kilisesi var.Kilisenin içini görmek için tek fırsatınız Pazar günü sabahları saat 9'da yapılan ayindir.Onun dışında ziyarete kapalıdır.

Meryem Ana Kilisesi
    Feribot ile adaya yaklaşırken dikkatinizi ilk Bozcaada Kalesi çekecek.Ada'nın küçük olmasına nazır heybetli kalesi sizi şaşırtmasın.Türkiye'nin en iyi korunmuş kalelerinden bir tanesi.Kalenin ilk olarak kimler ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyormuş.Kayalıklar üzerine inşa edilen kalenin etrafı  zamanında içleri suyla dolu hendekler ile çevrili olup asmalı bir kapıdan içeri girilebilirken şimdi sabit bir köprü üzerinden giriliyor.Böyle heybetli güzel bir kale malesef hiç bir tarihi sergilemiyor.


Kale Girişi

   Kale içini gezerseniz eğer boş bir kale ve surları olduğunu göreceksiniz.Yaz aylarında konserler için kullanılıyormuş.Elbette ki bu durum yaşanmışlıkları olan böylesi güzel bir kale için çok üzücü.

Kale İçi

    Ada'ya gidipte buz gibi denizine girmeden olmaz  elbette.Bozcaada'da denize girmek için en popüler yer 1 km uzunluğuna sahip merkeze 10-15 km uzaklıktaki Ayazma Plajı.Ada da deniz suyunun ısındığı ayın Eylül olduğunu söyleselerde bana göre halen daha suyu çok soğuktu.Altın rengi incecik kumu,pırıl pırıl turkuaz rengi suyuna laf söylenemez..Ayazma Plajının üst kısmında yeme içme ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz bir kaç tane işletme bulunuyor.Yine en popüleri Vahit'in Yeri olan mekan.İşletmenin meze çeşitleri inanılmaz güzel gerçekten.İstediğiniz bir çok yiyeceği bulabilirsiniz.

Ayazma Plajı

   Ada'da denize girebileceğiniz bir çok seçenek var elbette ki;
  Sulubahçe Koyu,Habbele Plajı,Beylik Koyu,Akvaryum Koyu,Çayır Koyu,Tuzburnu Koyu,Poyraz Limanı Koyu,Tekirbahçe Koyu,Ada Merkezi.

  Şunu da paylaşmak isterim sizinle.Ada'nın Beylik Koyundan bahsedilirken 'Batık Gemi' ismini de duyabilirsiniz.Şayet gözünüzde batmış bir gemi canlanmasın.Ziyaret etmeden önce Batık gemi hakkında bilgi edinmenizde fayda var.



Ada sokakları

   Bozcaada'ya çift olarak gidenler için  harika bir romantik ortam;  "Gün Batımı"Biz sadece gün batımını seyretmekle yetintik :) Ada'da gün batımında romantik bir ortam oluşturmak isteyenler; bir şişe şarap,iki kadeh,ada pastanelerinden temin edilebilecek gün batımı tabağı,iki kamp sandalyesini kapıp Rüzgar Güllerinin yoluna düşmeli.İnanılmaz bir talep var bu konu da.Benim de hoşuma gitmedi değil tabi :)  Bozcaada şarapları ile ünlü bir yer olduğu için şarap eşliğinde gün batımını seyretmek orayı ziyaret edenler için yapılacaklar arasına girmiş.

  Güm Batımı için Ada içindeki tabelaları takip etmeniz yeterli.

Rüzgar Gülleri - Gün Batımı

  Şaraplarından bahsetmişken Ada'nın Rum Mahallesi bölgesinde tüm şarap fabrikalarının satış noktalarını bulabilirsiniz.Ziyaretim sırasında yine ilgimi çeken bir şey; Ada'nın üzüm bağlarınında içinde olduğu yarı kısmı yemyeşil sulak bir alan olmasına rağmen diğer yarım kısmı kurak bir iklime sahip.Fırsatınız varsa eğer Ada'yı tam tur gezmenizi öneririm.

  Hani hepimizin yaptığı birşeydir; tatile gittiğimiz yerlerden bir anı kalması için birşeyler almak.Burada mutlaka Ada halkının kadınlarının yaptığı reçellerden almanızı öneririm.Tabi ki de akla ilk gelen "domates reçeli".Ada merkezini dolaştığınız esnada gözünüzden kaçmayacak reçel tezgahlarını turlamanızı öneririm.Domates,gelincik,turunç kabuğu,üzüm,incir,yeşil domates,karadut gibi daha bir çok reçel çeşidi ile karşılaşacaksınız.Fiyatları da oldukça makul.

Bozcaada Reçelleri

  Konaklamaya da biraz değinerek yazımı sonlandırmak istiyorum.İnternet üzerinde ada içinde konaklayabileceğiniz bir çok butik otel,bağ evleri bulabilirsiniz.Bağ evleri tipindeki işletmelerde merkez için mutlaka araç kullanmanızı gerektiriyor.Yaz aylarında çarşı içi araç geçişi yasak.Merkez içindeki  işletmelerden de çarşı,restoranlar,cafeler vb. yerler yürüme mesafesinde.Ben araştırmalarım sonucu konumu ve aldığı güzel yorumlar nedeniyle de "Lara butik Otel"i tercih ettim.Ve kararımdan da inanılmaz memnun kaldım.Otel sahibi Evrim Hanım ve çalışanları size her konu da yardımcı oluyorlar.Özellikle küçük çocuklu iseniz :)

 
Lara Butik Otel'de Açık Büfe Kahvaltı

    Bozcaada'nın bol oksijeni sizin iştahınızı açsa da otelin kahvaltısı sizi, ağızda bırakacağı güzel tatlar ile mükemmel doyuruyor.Evrim Hanım'ın kendi yapımı olan Ada'nın meşhur reçellerini tatma fırsatı da sunuyor.Sıcacık sofranıza gelen pişileri,süpriz ikramları cabası :) Otel sahibi ve çalışanlarının güler yüzlülüğü, temizlik konusunda üst düzeyde olmaları, konumu, iştah açan kahvaltısı tercihinizden sizi pişman ettirmeyecektir.Yine de bakmanızı öneririm 

 Lara Butik Otel ----->>>  http://www.larabozcaada.com/

Lara Butik Otel

   Haftasonu kaçamağı için mükemmel bir adres Bozcada .. Zamanım yetebildiği kadar gezdim,fotoğrafladım,yazdım.Ada'nın görülebilecek bir kaç yerleri daha var.Siz her zaman yola çıkmadan önce araştırmayı unutmayın :)









 


  

   

Perşembe, Eylül 14, 2017

Çay'ın Arkadaşı 'Çitlembik Kurabiye'

   Çay'ın yanında ağızda dağılan kıyır kıyır kurabiyeleri kim sevmez ki .?

   Size en çok sevdiğim tuzlu kurabiyemin tarifini vermek istiyorum ve şiddetle denemenizi öneriyorum.

ÇİTLEMBİK KURABİYE
(Ftgrf: Goncagül Hanıma aittir.)


   Çitlembik Kurabiye

   * 1 paket margarin
   * 1 çay bardağı sıvıyağ
   * 1 yumurta beyazı (sarısı dışına sürülecek)
   * 2 dolu yemek kaşığı pudra şekeri
   * 3 tatlı kaşığı çörek otu
   * 1 tatlı kaşığı tuz (çok dolu olmayacak)
   * 1 paket kabartma tozu
   * Aldığı kadar un (kulak memesi kıvamında olacak)

   Tüm malzemeleri karıştırıp, güzelce yoğurduktan sonra isteğe bağlı 10-15 dakika buzdolabında dinlendirdikten sonra cevizden küçük yuvarlaklar yapıp üzerine yumurta sarısı sürüyoruz.

   Herkesin fırın pişirme tarzı fark gösterebilir.Ben 180 C'de önceden ısıtılmış fırında pişiriyorum.

   Tarif bana özel değildir fakat sosyal ağ üzerinden tanıştığım ve sürekli irtibatta olduğum 'Goncagül' arkadaşıma aittir.İnstagram üzerinde el marifetlerini paylaştığı çok güzel bir sayfadır.Paylaşmayı çok sever, başkalarına da fikir olması için yaptığı herşeyin tariflerini açıklayıcı bir şekilde paylaşır.Sosyal ortamları bu sebepler ile kullanmak çok güzel, onu buradan tekrar tebrik ediyorum :)

   Arkadaşımın sayfasına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz :

  >>>    https://www.instagram.com/goncagulun_sirin_mutfagi/    <<<


   Umarım benim gibi bu tarifi sizlerde çok seversiniz.Yine hatırlatmak isterim ki margarin kullanılan tüm ikramlar gibi bu tarifi de yaparak ya da arta kalanları buzdolabınızın buzluk bölümünde saklayabilirsiniz.Daha sonra yemek için çıkartıp 1-2 saat sonra çözüldükten sonra taptaze gibi olduğunu anlayacaksınız.

   Uygulayanlara şimdiden afiyet olsun ..


Çarşamba, Eylül 13, 2017

Kaz Dağlarının Güzellikleri; Sutüven Şelalesi & Hasan Boğuldu Göleti


    Kaz Dağlarının eteğinde, içinden Kızılkeçili çayının geçtiği Hasan Boğuldu Göleti ve suyun metrelerce yüksekten düştüğü Sutüven Şelalesinden oluşuyor. Balıkkesir-Edremit'in Zeytinli beldesinde yer alıyor.



 
   Sutüven Şelalesi; kar ve yağmur sularının karışımı ile var gücüyle güldür güldür akan su serinlik veriyor doğrusu :) yaz aylarında insan o suyun altında olmak istiyor, neyse ki gölet kısmında suya girenler varmış.



    Hasan Boğuldu Göleti; isminde de anlaşılacağı üzere hikayesi üzücü iken kendisi doğa harikası bir yerdir.Ziyaret ettiğiniz sırada buranın efsanesini de öğrenmenizde fayda var.

 

 
   Doğa ile iç içe olmayı seviyorsanız zamanınızı çok almayacak billur gibi suyu olan göleti ziyaret etmenizi öneririm.Ziyaretiniz sırasında mangal&ateş yakmak,balık tutmak haricinde az sayıda bulunan masalarda piknik yapma olanağı da sağlıyor.



      Hasan boğuldu yolu üzerinde köy teyzelerinin kendi emekleri ile sofranıza enfes tatlar bırakacak çeşit çeşit otlar ile karşılaşacaksınız.Papatya,kekik,kuru nane,altın otu,zahter,ısırgan otu ve daha bir çoğu .. Kaz Dağlarının oksijeni ile yetişmiş bir çoğu şifalı olan bu bitkiler evinizde size kaz dağları esintileri verecektir.

 


Efsaneye Göre;

    Obalı Emine ile Ovalı Hasan'ın aşk hikayesi.Hasan ve Emine birbirlerini severler fakat yaşam biçimleri yüzünden kavuşmaları zordur.Herşeye rağmen Hasan, Emine'yi ailesinden ister.Oba geleneklerine göre Emine ile evlenebilmesi için köyden Oba'ya hiç dinlenmeden bir çuval tuzu getirmesi istenilir.

    Hasan, Emine  birlikte sırtında tuz çuvalı ile yola çıkar.Yol aldıkça Hasan'ın gücü tükenir ve tuz çuvalını bırakır.Bunun üzerine Emine çuvalı sırtına alıp yola devam eder.Oba'ya geldiğinde sevgilisini arkasında göremeyince tekrar geriye dönüp onu aramaya başlar.Hasan'a hediye ettiği yazmayı gölette içinde görünce, boğulduğunu düşünür ve kendini yazmasıyla bir çınar ağacına asarak intihar eder.

    O günden sonra gölete Hasan Boğuldu, dalları gölete sarkan çınar ağacına da Emine Çınar'ı denir.

Salı, Eylül 12, 2017

Mavi ile Yeşil'in Uyumu; ALTINOLUK

  Size en çok bahsetmek istediğim, gezi olarak bulunmadığım, hayatımın en güzel yıllarını geçirdiğim, unutulmayacak anılarımı yaşadığım Üniversite yıllarımın şahidi; ALTINOLUK ..

Altınoluk Liman

  Yazmaktan keyif aldığımı söylemek isterim :)

   Balıkkesir-Edremit'in  mavi ve yeşili birbirine bağlayan küçük bir kasabadır.Sırtını dayadığı Kaz Dağları ile dünyanın oksijen bakımından en zengin 2. bölgesidir.Dışarıdan bir çok astım hastalarının  da göç durağıdır.

Amfi Tiyatro


   Tarihi Amfi Tiyatro'sunda yaz aylarında sık sık konserler ve tiyatrolar olur. Amfi'nin dizaynı sayesinde izdiham olmadan zevkli bir konser izleyebilirsiniz.Bende bu tarihi güzellikte mezuniyetimi kutladım.Bir nevi Altınoluk vedasıydı benim için :)


Amfi Tiyatro

  Altınoluk'ta yaptığınız tatilde veya ziyarette sıkılmayacağınız aktiviteler de var.Tekne turları, Kanyon yürüyüşleri, çevresindeki küçük kasaba keşifleri, gece çarşısı, türkü barları, limanı, sizi kendinize getirecek soğuk denizi gibi ..

Altınoluk Çarşı

  Akşamları çarşısını dolaşıp, Ramo dondurmacısında ağzınızı tatlandırıp, limanındaki fenerinde oturup koyu sohbetler yapabilirsiniz.

  Altınoluk'ta olupta Havran ilçesine özel olan höşmerim (peynir tatlısı)'dan yemeği de ihmal etmeyin.
HöşmerimTatlısı

  Çeşitli kafeleri&çay bahçeleri olsa da sizi Altınoluk Köyü dedikleri yani Kaz Dağlarına yakın olan beldenin en üst kısmı bölgesinde uçsuz bucaksız deniz manzarası olan kafelerde (hala işletiliyorsa İzmirli Çay Bahçesi) Ege Kahvaltısı yapmanızı öneririm. Köy teyzelerinin yaptığı çeşitli gözlemeleri de önermeyi unutmayalım.


  Altınoluk'ta akşamları makul fiyatta olan mehtap turlarına katılabilirsiniz.Kalabalık bir grup iseniz küçük kayıkçılar ile anlaşıp mehtap turu yapabilirsiniz.
Mehtap Turu

  Altınoluk semt pazarında çevre köylülerinin kendi ürettikleri mahsulleri görüp almamak içten değil.Bölge olarak zeytin üretimi yoğun olduğu için kendi mahsullerinden yaptıkları binbir çeşit zeytinleri,saf doğal zeytinyağları, sabunları tezgahlarda yerlerini alıyor.
Edremit  Zeytinleri & Zeytinyağları

  Altınoluk ziyaretinizde mutlaka bir kaç gününüzü çevre beldelerini,tarihi yerlerini ve şelalerini gezmek için ayırmalısınız.Hepsinin kendine has güzellikleri vardır. Küçükkuyu, Akçay,Yeşilyurt Köyü,Adatepe Köyü, Hasan Boğuldu Göleti, Sutüven Şelalesi, Asos Behramkale ..

  Altınoluk sahili yaz aylarında çok fazla tatilcilerin akınına uğrasa da herkese yetecek kadar yeri vardır.Denizinin soğuk olması sizi oradan soğutmasın ama :)


Altınoluk Plaj

   Altınoluk yaz aylarında tatilcilerin gözdesi olduğu gibi, kış aylarında da Balıkkesir Üniversitesi-Altınoluk Mes.Yük.Okulu öğrencilerini ağırlıyor.Yaz sezonunda kullanılan apartlar, kış aylarında öğrencilere tahsil ediliyor.

Apart Toprak

    Şimdi kim böyle bir manzarayla güne başlamak istemez ki .. :) Tatil beldesinde okumanın güzellikleri say say bitmez doğrusu.Altınoluk'ta okumak ayrı bir ayrıcalık olur tabi  :)  Doğa güzellikleri, tarihi yerleri, denizi,sahili, köy ortamı, göleti,şelaleleri gibi daha bir çok olanak.

   Altınoluk içinde lüks oteller bulma imkanınız olmasa da çevre beldelerinde bulabilirsiniz.Kalabalık ailecek gelipte kendi evinizde gibi olmak isterseniz Altınoluk apartlarının çeşitliliğinden faydalanabilirsiniz.

  Benim için Altınoluk yazmakla bitmez, yaşanmışlıklarım var sonuçta.Ama gezip görmeyi seviyorum diyorsanız Altınoluk mutlaka planınızda olsun ..













Pazartesi, Eylül 11, 2017

Yel Değirmenli Kasaba; ALAÇATI

   İzmir'in gözdesi Alaçatı :)

Arnavut Kaldırımlı Alaçatı Sokakları

  Çeşme'ye bağlı olan Alaçatı'da göreceğiniz renkli 2-3 katlı cumbalı evleri, arnavut kaldırımlı dar sokakları, yel değirmenleri, şirinlik abidesi kafeleri, şık meyhaneleri,beni ye diyen sunumları ile sakızlı dondurması,avcunuzu dolduran kumrusu,rüzgarlı plajları daha sonra aklınızda kalacağı temel şeyler.


Yel Değirmenleri

  Alaçatı'nın simgesi ola yel değirmenleri günümüzde koruma altına alınmış, restoran ve kafe olarak kullanılıyor.Fotoğraf çekmek isteyenlerin uğrak noktası.


Alaçatı Sokakları


  Arnavut kaldırımlı dar sokaklarındaki şıkıdım şıkır butikleri,kafeleri gözlerinizi alamayacağız şekilde restore edilmiş.Fotoğraf makinenizi bu sokaklarda yürürken elinizden düşürmeyeceksiniz.


Alaçatı Sokakları


  Rüzgarı eksik olmayan plajları, profesyonel sörfcülerin memleketi olmuş adeta.Yapılan yarışmalara dünyanın her yerinden katılım olduğunu söylüyor.Sörf ilgi alanıma girmediği için :)


Alaçatı Evleri


  Renkli cumbalı evlerine bakıp bakıp hayaller kuracağınıza eminim.Görüntüsü ile insanı kendine aşık ettiriyor. Alaçatı'da bu geleneği korumaya özen gösteriyorlar, yapılan evler eskilerinin yolunu devam ettiriyor.

Alaçatı Meyhaneleri

Alaçatı Meyhaneleri


  Gece hayatını sevenler için; Alaçatı'nın meyhanelerinde müzik sesleri geç saatlere kadar susmuyor.Hepsinin kendine has dekorları olan restoran ve meyhanelerde; uzun uzadıya sohbetler,kahkahaların ardı arkası kesilmeyecek, şarkılara eşlik edeceğiniz saatlerinizi geçirebilirsiniz.

   Acıkınca avcunuzu dolduran kumrusundan yemeği unutmayın :)  Külahlarının sunumu ile ağzınızda farklı tat bırakacak sakızlı dondurması da gününüzün tatlısı olsun ..

Yel Değirmenleri

  Denizi olmamasına rağmen yakın plajları olsa da Alaçatı restore edilmiş ve doğallığını bozmaması ile ilgi çekiyor.

  Tatil planlarını yaparken farklı yerler görmek istiyorum diyorsanız; bir kaç günlük kaçamak yapabileceğiz Alaçatı'yı unutmayın ..
 

Perşembe, Eylül 07, 2017

Seferihisar - Sığacık [CittaSlow]



   İzmir-Seferihisar'ın CittaSlow dediğimiz Yavaş şehri Sığacık ..

Seferihisar-Sığacık

   Bölgenin küçük olmasına rağmen gezip göreceğiniz gittiğinize pişman olmayacağınız olanakları var.
Teos Antik Kenti, Sığacık Kalesi ve Marinası, Sığacık Pazar'ı. Pazar Günleri gittiğiniz taktirde halkın o büyüleyici sığacak sokaklarında kendi yaptıkları el emekleri, börekleri,sarmaları,dolmaları,tatlıları ve daha bir çok sayamadığım ev yemeklerinden de faylanabiliyorsunuz.

  Sığacak kalesinin içinde halkın üretici Pazar'ı bulunuyor. Halk kendi ürettiklerini burada satıyor.

Sığacık Pazarı


Fotoğraflanmayı arzulayan o dar sokakları sizi sizden alıyor.Hamarat hanımların el işi takıları da   bayanları tezgah önünden geçip gitmesine izin vermiyor. 

Sığacık Sokakları

  Köy teyzelerinin yaptığı yemeklerden alıp; sahildeki kahve'de çayınıza eşlik ediyor.


  
Sığacık Marina

 Gidip tekrar gitmek isteyeceğiniz bir yer Sığacık .. Çevrenize muhakkak gidip görmelerini tavsiye edeceksiniz. 

İlgini Çeker Mi .?